Blog

ÇARMIHA GERİLİŞ “THE CRUCIFIXION” – GRÜNEWALD

Çarmıha Geriliş “The Crucifixion”, Isenheim Anthony Manastırı’nın hastane şapelindeki sunak panosunun ana resmidir. Grünewald’ın eseri Isenheim Sunak Panosu karmaşık bir yapıya sahiptir. Dış ve iç yüzlerinde resimlerle bezeli pano kanatlarının çeşitli yönlere katlanması ile özel dini günlerde farklı görünümlerde sergilenebilmektedir.

Isenheim Sunak Panosu “Isenheim Altarpiece” – İlk Görünüm

Isenheim Sunak Panosu “Isenheim Altarpiece” – İkinci Görünüm

Isenheim Sunak Panosu “Isenheim Altarpiece” – Üçüncü Görünüm

Anthony Manastırı Hastanesi veba veya çavdar hastalığı da denen (ergotism) bir çeşit deri hastalığına sahip insanların yatırıldığı bir çeşit sanatoryumdur. Hastanenin şapeline yerleştirilen bu sunak resmi hastalara moral vermesi amacı ile oluşturulmuştur. Büyük acılar, yüksek ateş ve deride ızdırap veren yaralar ile yaşayan manastır hastalarının acılarını bir an olsun dindirmek ve onların ölüme karşı zafer kazanan bir duyguya kavuşmaları için İsa’nın çarmıhtaki bu hali resmedilmiştir.

Resimdeki figürler aşağıdaki gibi değerlendirilebilir:

1) Grünewald bu başyapıtında İsa’yı çarmıhta elleri ve ayaklarından çivilerle sabitlenmiş ve başında dikenli tacı taşır halde resmetmiştir. İsa klasik İtalyan dönemin eserlerindeki güçlü kuvvetli, yara bereden ve acıdan uzak görünen bedeni ile resmedilmek yerine burada acısının verdiği tüm çirkinlik ve korkunçlukla betimlenmiştir (bknz. İsa’nın Mezara Konulması “The Entombment of Christ” – Caravaggio). İsa, acı içinde kıvrılan elleri ve parmakları, vücudunun ağırlığı ile yerlerinden çıkmış kol eklemleri, zayıf ve çelimsiz vücudu, kanayan yaraları (bknz. stigmata), ve kıymıklarla kaplı derisi ile azap içinde kıvranmaktadır. Başındaki dikenli taç abartılı şekilde büyük ve delicidir, vücudunu saran kumaş parçası ise durumun trajedisini artırır biçimde betimlenmiş sadece eski püskü bir paçavradır. Bükük boynu, aralanmış ağzı ve buruşturulmuş yüzü ile İsa dayanılmaz acısını sergiler. Hastalar resme baktıkça bu durumdaki İsa’nın tıpkı kendileri gibi acı içinde kıvrandığını görürler. İsa onları anlamakta, onlar gibi acılarla boğuşurken bir yandan da onlara dayanma gücü vermektedir. Bu empatinin ta kendisidir.

2) Çarmıhın hemen altında diz çökmüş ağlayan kadın Magdalalı Meryem’dir. İsa’nın çarmıhtaki burulmuş ellerini andıran birbirine geçmiş ellerini havaya kaldıran Meryem, ızdırap içinde ağlayıp yalvarmaktadır. Magdalalı Meryem İsa tarafından affedilen günahkar bir kadın olduğu için af dilemek amaçlı İsa’nın ayaklarını bir parfüm/merhem ile ovalamıştır. Bu olaya gönderme yapma amaçlı Magdalalı Meryem – affedilen günahkar kadın figürü – elinde merhem taşıyan bir kapla resmedilir. Meryem’in önündeki beyaz kapaklı kap da bu merhem kabıdır. Magdalalı Meryem figürü resimdeki diğer kişiler gibi aziz sayılmadığı için onlardan küçük boyutta resmedilmiştir.

3) Resmin en solunda beyaz kumaşlar içinde kendinden geçer halde tasvir edilen İsa’nın annesi Meryem’dir. Meryem’i taşıyan ise Evanjelist Yahya’dır (Saint John the Evangelist). İsa’nın ölmeden önce annesini emanet ettiği Evanjelist Yahya, çarmıha geriliş tasvirlerinde hep Meryem’le birlikte yer alır.

4) Çarmıhın diğer tarafında yerde görünen kuzu İsa’yı temsil etmektedir. İsa Tanrı’nın kuzusudur ve Tanrı İsa’yı insanları günahlarından (bknz. İlk Günah ve Cennetten Kovuluş “The Fall of Man and Expulsion from Heaven” – Michelangelo) arındırmak için kurban etmiştir. Kuzunun önünde yer alan kadeh İsa’nın son akşam yemeği’nde kullandığı kadehtir ve kanayan kuzunun kanı bu kadehe dolmaktadır.

5) Çarmıhın üstündeki panoda görünen INRI harfleri ise Latince “Iēsus Nazarēnus, Rēx Iūdaeōrum” sözünün başharfleridir ve “Nasıralı İsa, Yahudilerin Kralı” anlamına gelmektedir.

6) Resmin sağ tarafında yer alan figür Vaftizci Yahya’dır “Saint John the Baptist”. Vaftizci Yahya aslında çarmıha geriliş betimlerinde resmedilmez. Çünkü kendisi İsa’nın çarmıha gerilişinden kısa bir süre öncesi kafası kesilerek öldürülmüştür. Buradaki acı dolu olaya kayıtsız duruşunun sebebi de olaya dahil olmayan bir karakter oluşudur. Genelde resmedildiği şekilde saçları ve sakalı birbirine karışmış, eski giysiler içinde bir münzevi görüntüsündedir (bknz. Kıyamet Günü “The Last Judgement” – Michelangelo). Hemen yanındaki yazı ise şunu söylemektedir: “O büyümeli, ben küçülmeliyim”. İsa’yı işaret ederek söylenen bu söz İsa’dan hemen önceki peygamber olan Vaftizci Yahya’nın artık kendinden sonra gelen Mesih’in öne çıkması gerektiğini seyirciye vurgular.

Grünewald Kuzey Rönesansı’nın klasik figür betimlemelerine göre çok daha farklı bir üslupla İsa’nın çarpık duruşu ve diğer figürlerin duygu yüklü tavırlarını ön plana çıkarmıştır. Seyirci üzerinde yaratmayı başardığı acıma duygusu resmin uyandırdığı gerilimle birlikte seyirciyi İsa’nın acısını onunla birlikte yaşamaya çağırır. Bu sıradışı tarzı ile Çarmıha Geriliş, çağdaş seyirciye bir Rönesans dönemi resminden çok bir modern eseri izliyormuş gibi hissettirir.

Konum: Unterlinden Müzesi “Musée d’Unterlinden”, Colmar
Tarih: 1510-1515
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Kuzey Rönesansı “Northern Renaissance”

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!