Blog

AĞIT “LAMENTATION” – GIOTTO

Giotto’nun tarzı ve eserleri Rönesans’ın temellerini atması ve Rönesans’la birlikte sanatta gelecek olan yeniliklerin habercisi olması açısından sanat tarihinde büyük önem taşır. Erken Rönesans’ın en önemli ressamı olan Giotto di Bondone, Ağıt’ta Hristiyan kilise fresklerinin ötesine geçerek gerek figürlerdeki duruş ve görünüş ayrıntıları, gerekse perspektifin kullanımı ile dönemindeki tüm eserleri açık farkla geride bırakır ve sanatta çığır açar.

Eserde İsa’nın çarmıhtan indirip mezara konulması (bknz. İsa’nın Mezara Konulması “The Entombment of Christ” – Caravaggio) arasında geçen zaman konu alınmıştır. Resmin ana figürü İsa, çarmıhtan indirilmiş ve 4 ayrı kadın tarafından yere dokundurulmadan zarifçe tutulmaktadır. Ölünün çevresine toplanmış kişiler ve gökyüzünde uçan melekler İsa’ya ağıt yakmakta ve onun için yas tutmaktadırlar.

İsa’nın başını tutan ve ona bakarak ağlayan kadının annesi Meryem olduğu düşünülmektedir. Öte yandan ayaklarını tutan genç kadın ise muhtemelen Magdalalı Meryem’dir (bknz. Çarmıha Geriliş “The Crucifixion” – Grünewald). Genç kadının kızıl saçları ve İsa’nın ayaklarını tutuyor oluşu onun kimliğinin anlaşılmasını sağlar. Ayakta durup İsa’ya doğru kollarını açarak haykıran erkek figür ise Evanjelist Yahya’dır (St. John the Evangelist). Sakalsız, kilise hizmetkarı ergenler gibi kesilmiş saçları ve genç görünüşü ile Evanjelist Yahya çarmıha geriliş eserlerinin klasik figürlerindendir. Kollarını açmış duruşu dönem eserlerinde sıklıkla rastlanmayan bir duruş iken hüznünü ifade eden ciddi bir jesttir.

Resmin sağ tarafında yer alan iki yaşlı adam muhtemelen İsa’nın çarmıhtan indirilmesine yardımcı olmuş olan Nicodemus ve Aramatyalı Yusuf’tur (bknz. Çarmıhtan İndiriliş “The Descent from the Cross” – Rubens). Daha serin bir duruş sergileyen bu ikili başlarında tıpkı İsa, Meryem, Magdalalı Meryem ve Evanjelist Yahya gibi kutsallıklarını temsil eden haleler taşımaktadırlar. Resmin sol yanında görünen bir grup kadın ise ölüye ağıt yakan kalabalığı göstermektedir.

Yerdeki figürlere ek olarak gökyüzünde yaşanan acıyı temsil eden melekler görünür. Kanatları ve başlarında haleleri ile betimlenmiş melek figürlerinin her biri farklı yüz ifadeleri ve hareketleri ile İsa’nın ölümüne dair yaşadıkları acıyı göstermektedirler.

Eserin geri planındaki kayalık eseri çaprazlamasına iki parçaya bölerken yeryüzü ve gökyüzünü birbirinden ayırır. Bu şekilde dünyevi ve semavi yaşamları da biribirinden ayrı kılar ve yaşanan acılı anın iki farklı yansımasını farklı sınırlarda gösterir. Aşağıya doğru alçalan kayalık sonlandığında seyirciyi ana figür olan İsa’ya yönlendirmiş olur. Kayalığın tepesinde yer alan kuru ağaç Adem ve Havva’nın ilk günahı işlemesine sebep olan Cenneteki Bilgi Ağacı’dır. (bknz. İlk Günah ve Cennetten Kovuluş “Fall of Man and Expulsion from Heaven” – Michelangelo). Ağacın artık kuru olarak resmedilmesinin nedeni ilk günahın işlenmiş olduğunu ve insanın artık masumluğunu yitirmiş ve günahkar olduğunu anlatmasıdır.

Resme ilk bakıldığında dikkat çeken bir özellik de seyirciye en yakın konumda olan sırtı dönük yeşil giysiler içindeki kadındır. Dönem sanatında oldukça sıradışı bir figür olan bu kadın Giotto’nun perspektif kullanımındaki deneysel hareketini gösterir. Giotto diğer figürlerden çok daha önde yer alan bu figürü resme koyarak eserde hem derinlik algısını artırmış, hem de seyircinin kendini yerine koyabileceği bir figür oluşturmuştur. Aynı zamanda gökyüzündeki meleklerde de perspektif daraltması yaparak gökyüzünün derinliklerine doğru perspektifin ilerlediğini göstermiştir. Aynı zamanda giysiler için pastel tonlar kullanan Giotto bu renklerin kayalığın sert ve pürüzlü yüzeyi ile bir zıtlık oluşturmasını sağlayarak giysilerin yumuşak ve pürüzsüz dokusunu vurgulamayı başarmıştır.

Perspektif kullanımı ile yarattığı üç boyutlu efekt ile sanat tarihinde bir ilki başarmış olan Giotto, kilise resimlerinin basmakalıp katı figürlerinden farklılaştırarak duygularını yansıttığı figürleri ile Rönesans’ın başlangıcına işaret etmiş ve yeteneğini kanıtlamıştır. Giotto aynı zamanda sembolik anlatımlı kilise sanatının ötesine çıkarak figürleri ayrıntıları ile betimlemiş ve onlara insani duruşlar ve tavırlar vermiştir. Giotto, dış dünyanın nesnel bir biçimde ele alınması ve ressamın öznel algısının vurgulanmasına paralel olarak, modellerin kişiliğine ilişkin gerçekçiliğiyle rönesans’a öncü olmuştur.

Konum: Scrovegni Şapeli “Scrovegni (Arena) Chapel”, Padova
Tarih: 1306
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Erken Rönesans “Early Renaissance”

11 Comments

busra cizer için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!