Blog

ÖPÜCÜK “THE KISS” – HAYEZ

İki aşığın bu tutkulu öpüşmesi sanat tarihinin en göz kamaştırıcı ve unutulmaz sahnelerinden biri ve İtalyan Romantizmi’nin en görkemli örneğidir.

Hayez eserde bir masala can verir gibi karakterleri ön plana çıkarmadan öpüşmeyi eserin ana kahramanı yapmıştır. Yüzleri görünmeyen genç kadın ve adam seyirciye gizli aşklarını yansıtırlar. Bu öpüşme sahensinin alelade bir öpüşmeyi göstermediğini ve aşık çiftin aslında bir arada olmadığı veya olamayacağı bellidir. Genç adamın kadını tutuşu ve sol ayağını merdivene koymuş olması öpüşmenin hemen ardında hızla kaçağı izlenimini uyandırır. Öte yandan kadının sol elinin adamı zarifçe ve hafifçe kavramış olması her an ellerinin arasından fırlayıp gidecek olan sevgilisinin gidişine engel olamayacağını bilmesini yansıtır. Her iki sevgili de bu gizli buluşma ve öpüşmenin biraz sonra bitecek olmasının tedirginliği içinde tutkulu ama bir o kadar da ürkek bir şekilde sarılmaktadırlar.

Sade bir zarafet içinde süssüz bir ortaçağ ortamında eseri sunan Hayez, seyirciyi bu sadelik içinde çiftin dışındaki diğer tüm ayrıntılara dikkat etmeye yönlendirmektedir. Resmin solundaki karanlık giriş ve yere yansımış olan gölge seyircinin hayalgücü ile oynar. Seyircide bu gölgenin onlara yaklaşan bir tehlikeli kişinin gölgesi olduğu algısını uyanır. Öte yandan resmin sol üstünde görünen açıklık bir zindan penceresini çağrıştırır. Tüm bu karanlık çağrışımlara rağmen genç kadının ışıkta parlayan mavi saten elbisesinin canlı rengi seyirciye çiftin geleceği konusunda ümit verir.

Hayez’in eseri tasarlarken geriplanda başka bir amacı var mıdır, tam olarak bilinemez ama, yine de sanat tarihçilere göre eser çoğu zaman bir alegori olarak yorumlanmaktadır. Birçok yoruma göre eserde öpüşen 14. yüzyıl kıyafetleri içindeki çift aslında eserin yapıldığı 19. yüzyıl’da İtalya’nın geçirdiği Yeniden Güçlenme “Risorgimento” dönemine dair bir semboldür. Çiftin üzerindeki giysilerin yeşil, beyaz, kırmızı ve mavi renkleri İtalyan ve Fransız bayraklarının renkleridir ve iki ülkenin İkinci Bağımsızlık Savaşı olarak adlandırılan savaştaki birlikteliğini simgeler. İkinci Fransız İmparatorluğu, Birleşmiş Merkezi İtalya Eyaletleri ve Sardunya Krallığı’nın oluşturduğu güçler birliğinin Avusturya İmparatorluğu’na karşı verdiği savaş (resmin de yapıldığı) 1859 yılında sonlanmış ve İtalya’nın birleşmesinde büyük rol oynamıştır. Dolayısıyla çoğu zaman bu öpüşen çiftin İtalya’nın birleşme dönemindeki zaferini yansıttığı öne sürülür.

Eser İtalyan Romantizmi’nin en önemli temsilcisi sayılır ve Romantik akımın tüm özelliklerini yansıtır. Yüzeysel bir bakışla eser tutkulu bir öpüşmenin tasviridir ve romantik akımın temel kaynağını: “mantıklı düşünce yerine derin duyguların değeri”ni vurgular. Son derece gerçekçi ve canlı bir imge oluşturan esere baktığımızda çifte doğru gelen gölgenin ayak sesleri duyarız, sevgililerin birbirlerine usulca fısıldadıkları kelimeleri tahmin ederiz, çiftin romantik öpüşmesine takılıp kalırız ama yine de bunun çiftin son öpüşmesi olmayacağını anlarız. Bu şekilde eser Romantizm’in doğasına sadık kalır ve seyrici ile duygusal bir bağ kurmuş olur.

Konum: Brera Sanat Galerisi “Pinacoteca di Brera”, Milano
Tarih: 1859
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: Romantizm “Romanticism”

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!