Blog

UZUN BOYUNLU MERYEM “MADONNA WITH THE LONG NECK” – PARMIGIANINO

Parmigianino’nun son dönem eserlerinden olan Uzun Boyunlu Meryem, ressamın altı yıl boyunca üzerinde çalıştığı fakat ölümü ile yarım kalan en önemli eseridir. Eserin asıl adı “Meryem ve İsa, Melekler ve Aziz Jerome ile Birlikte” (Madonna and Child with Angels and St. Jerome) olsa da dikkat çekici şekilde uzatılmış figürleri ve Meryem’in ince, uzun, bir kuğununki gibi görünen boynu sebebi ile “Uzun Boyunlu Meryem” ismi ile tanınmış ve tarihe geçmiştir.

Eserin merkezinde dini resimlerin temel ögesi olan Meryem ve kucağında Çocuk İsa görünür. Yüksek bir kaideye oturmuş olan Meryem kucağındaki İsa’ya sevgi ve şefkatle bakmakta ve bir eliyle de zarifçe göğsüne dokunmaktadır. Meryem’in üzerinde son derece görkemli kumaşlardan yapılmış bir giysi ve pelerin, boynunda, alnında, saçında ve kulaklarında da zenginlik ve zarafet simgesi inci takılar görünür ve saçları özenle şekillendirilmiştir. Hemen yanında görülen beş melek, Meryem ve İsa’ya hayranlıkla bakmaktadırlar. Öndeki meleğin taşıdığı vazoda çarmıha gerilmiş İsa’nın bir silüeti görünür.

Resmin sağında aşağıda, öndeki figürlere göre oldukça orantısız biçimde küçük resmedilmiş bir yaşlı adam görünür. Bu yaşlı adam, Meryem’in bekareti ile ilgili görüşleri ve İncil’i Latince’ye çevirmesi ile bilinen Aziz Jerome’dur. Genellikle kel kafalı, çok yaşlı ve sakallı bir adam olarak resmedilen Jerome, burada ince fakat atletik duruşlu bir adam olarak gösterilmiş, elindeki parşömen tomarı ile ise İncil çevirisi simgelenmiştir. Bu figür muhtemelen eseri sipariş eden tarafından zorunlu kılınmış bir figürdür.

Jerome’un gerisinde çok yüksek boya sahip bir dizi sütunun ardı ardına dizildiği görülür. Bu sütunların ayakları resmedilmiş olsa da resim tamamlanamadığı için yalnızca en öndeki sütun bütünüyle gösterilmiş, ve binanın üst kısmı da yine benzer şekilde tamamlanamamıştır. Eser konusunu Meryem’in boynunu uzun bir fildişi sütuna benzeten Ortaçağ ilahilerinden alır. Dolayısıyla esere yerleştirilen sütun bu konuya yapılan bir göndermedir. Aslında yalnızca sütun değil, onunla birlikte figürlerin uzatılmış kolları, bacakları, gövdeleri ve boyunları da bu göndermeye parallellik taşır ve resmin sıradışı doğasının özünü oluşturur.

Raffaello’nun yaptığı birçok Meryem ve Çocuk İsa konulu resim, Rönesans boyunca standardı belirlemiş ve herkes tarafından taklit edilmiştir. Oysa Parmigianino kendini Rönesans standardının dışında taşımaya çalışmış ve şeklini değiştirdiği figürleri ile kendine göre yeni bir estetik ve idealize güzellik anlayışı ortaya koymuştur.

Oturan Meryem “Madonna della Seggiola” – Raffaello (1513-14)

Madonna del Granduca – Raffaello (1505)

Pembeli Meryem “Madonna of the Pinks” – Raffaello (1506-07)

Parmigianino’nun Meryem’i Raffaello’nun huzur dolu Meryem’lerine göre daha fazla devinim ve canlılık taşır. Parmigianino Meryem’i beklenenden çok daha rahat, hatta gevşemiş, kaygısız ve uzaklaşmış görünür. Normal insan ölçülerinden oldukça farklı görünen Meryem ve melekler ile ressam, ince uzun hatları öne çıkarmak suretiyle daha incelikli bir zarafet ve seçkinlik görünümü oluşturmuştur.

Resmin solundaki melekler de bu vücut oranlarının bozulmasından nasiplerini almışlardır. Özellikle önde duran meleğin uzun çıplak bacağı son derece dikkat çekicidir, hatta, resme bir miktar erotik hava katar. Öne doğru açılan bu dolgun hatlı bacak, parlak görünüp müstehcen bir hava yaratırken, arka plandaki Aziz Jerome, cılız görünüme rağmen bu erotik ögeyi dengeleyen ciddi ve kararlı bir görünüm sergiler.

Eserin en dikkat çekici kısımlarından biri de beklenenden çok daha büyük görünen Çocuk İsa’dır. Annesinin kucağına serilmiş yatan çocuğun huzur içinde uyuması beklenirken, kendinden geçmiş gibi açılmış bacakları ve aşağı doğru uzanan cansız görünümdeki kolu seyircide bir ölü çocuk imgesi oluşturur. Bununla da İsa’nın çarmıha gerilerek öldürülmesine dair bir gönderme yapmış olunması da mümkündür.

Ressam eserde bir denge yaratmaktan çok seyirciyi tuhaf bir dengesizlik içinde
bırakmayı tercih etmiştir. Resmin merkezindeki Meryem’in hemen solundaki küçücük alan sıkışmış ve resme sanki son anda dahil olmuş gibi görünen meleklere zıtlık oluşturacak şekidle, sağ tarafta genişçe bir boşluktan oluşan bir geriplan vardır. Fakat, bu kısımda da Aziz Jerome sıradışı şekilde küçülmüş ölçüsü ile görsel olarak bir tuhaflığa yol açar. Öte yandan inanılmaz derecede uzun boyutlardaki kolon yine resimde bir karmaşa yaratır. Bu şekilde seyirci eserde bitmek bilmez bir denge arayışıyla sağdan sola yukarıdan aşağıda savrulur. Bu da resme sıradışı bir dinamizm katar.

Parmigianino’nun sınırları zorlayan ve yeni bir uyum, yeni bir idealize güzellik arayan bakış açısı Rönesans’ın hemen ardından yeni bir akım olarak Maniyerizm’in doğmasına sebep olmuştur. Özellikle figürlerin boyutları ve şekilleri ile oynayan ve konumsal uyumsuzluk gösteren bu akım, Rönesans’ın doğalcılığına ve klasik yapısına bir çeşit tepki göstermiş ve mükemmeliyetçiliğin sınırlarını aşmasına ve yeni şeylerin denenmesine imkan tanımıştır.

Konum: Uffizi Galerisi “Galleria degli Uffizi”, Floransa
Tarih: 1535-1540
Dönem: Rönesans
Akım: Maniyerizm “Mannerism”

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!