Blog

GECE TERAS KAFE “CAFÉ TERRACE AT NIGHT” – VAN GOGH

“Ben genellikle gecenin gündüzden daha canlı ve daha zengin renklere sahip olduğunu düşünmüşümdür.”

Bu sözlerin sahibi ressam Vincent Van Gogh, ünlü gece tablolarında parlayan yıldızlarını hafızalara kazımıştır. Yıldızlı Gece “Starry Night” (bknz. Yıldızlı Gece “The Starry Night” – Van Gogh) ve Rhone Üzerinde Yıldızlı Gece “Starry Night over the Rhone” eserleri ile birlikte bir üçlemeyi oluşturduğu düşünülen diğer eser Gece Teras Kafe’dir. Her üç eserin ortak noktası Van Gogh’un mavi tonlarındaki gece gökyüzünü en sevdiği renk olan sarı renkte ışıltılarla dengeleyip resmetmesidir. Bu eser bir yıl sonra yapılacak olan diğer ikisinin öncüsü, yıldızlı gece gökyüzünün ilk kez kullanıldığı Van Gogh tablosudur.

Rhone Üzerinde Yıldızlı Gece “Starry Night over the Rhone” – Van Gogh

Eser, ressamın Paris’te bir dönem yaşadıktan sonra taşındığı Arles’da yapılmıştır. Arles’ın Place de Forum isimli meydanında bulunan Café Terrace’ın görünümünü içeren tabloda gece karanlığında parlayan yıldızların altında bir sokak ve sokağa açılan kafenin terasının aydınlanmış hali yer alır. Teras Kafe bugün halen Arles’da varlığını korumaktadır ve adı “The Van Gogh Café” olarak değiştirilmiş ve görünüşü eserdekine yeniden benzeyecek şekilde düzenlenmiştir.

Resmin alt kısmındaki kaba grafiksel şekilleriyle dikkat çeken çakıllardan oluşmuş arnavut kaldırımı seyiriciyi kafeye doğru yönlendirir ve yuvarlak beyaz masalardan birine oturmaya davet eder. Masalar şekilleri ve renkleri itibarıyla gökyüzünde parıldayan yıldızları çağrıştırır. Bu da seyirciyi Van Gogh’un içinde hiç siyah renk bulunmayan, meşhur Prusya Mavisi gökyüzüne yönlendirir.

Kafenin ön duvarı ve tentesinin içi asılı lambadan gelen sarı ışıkla altın sarısından limon sarısına uzanan bir yelpazede canlı tonlarda parıldamaktadır. Gecenin mavisi ve karanlığı ile güzel bir zıtlık yaratan bu sarı renk, seyircinin mekanla özdeşleşmesini ve samimi biçimde sığınmak için kafeye yönelmesini sağlar. Masalarda oturan konuklar ve hizmet eden garsonla sıcak bir ortam yaratan kafenin önplandaki boş maşa ve sandalyeleri seyirciyi rahatsız etmez bile.

Tera Kafe “Café Terrace” günümüzdeki görünümü

Perspektif sayesinde seyircinin bakışı ve resimdeki ögeler eserin en gerisinde yolun sonundan öne doğru gelen atlı arabaya doğru bir girdaba kapılmış gibi çekilir. Bu harekete rağmen kafede keyif yapan insanlar, sokakta dolaşanlar, yavaşça ilerleyen atlı araba, sağ tarafta ışıkları yanan küçük dükkan, yukarıdaki bloklarda görülen küçük ışıklar ve gökyüzü resmin geneline hakim bir sakinlik ve dinginlik oluşturur.

Eser, Van gogh’un en güzel tablolarından biri olarak kabul edilmesinin yanı sıra ışıkla dolu, gecenin karanlığına rağmen aydınlık ve huzur içinde bir görünüm sergiler. Bu Van Gogh’un kısa hayatı boyunca ulaşmaya çabalayıp başaramadığı, fakat ilginç biçimde eserlerine aktarabildiği huzurdur.

Konum: Kröller-Müller Müzesi “Kröller-Müller Museum”, Otterlo
Tarih: 1888
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: Ard-İzlenimcilik “Post Impressionism”

 

 

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!