Blog

YÜZME ÇUKURU “THE SWIMMING HOLE” – EAKINS

Altı çıplak erkeğin bir gölde yüzmesini betimleyen Yüzme Çukuru, çıplak erkek figürünün en güzel işlendiği eserlerin biri olmasının yanısıra, Amerikan resim sanatının da başyapıtlarından biri olarak kabul edilir. Rönesans’tan beri süregelen insan vücudunun doğru ve güzel biçimde betimlenmesi, Eakins’in atölyesinin ve akademik programının ana konusunu oluşturmuş ve ressamın uzun yıllar boyu bu konuda eğitim vermesine ve eserler üretmesine sebep olmuştur. Söz konusu eserdeki çıplak erkekler topluluğu da dolayısı ile Eakins’in insan vücuduna ilgisini öne çıkaran ve kişisel yetkinliğini kanıtlamasına fırsat tanıyan bir yapıttır aslında.

Eserde Eakins’in kendisini de içeren altı çıplak erkeğin bir gölde yüzdüğü görülür. Çevresi geriplanda görülen yeşil çayırlar ve ağaçlarla kaplı bu gölün Philadelphia’nın hemen dışında Mill Creek’teki Dove Lake isimli yapay göl olduğu bilinmektedir. Eserdeki figürler gölün hemen yanıbaşındaki Mill Creek değirmeninin temelini oluşturan kaya duvarın üzerinde çeşitli pozlarda durmakta, göle atlamakta veya yüzmektedirler. Figürlerden en sağda suyun içinde görülen ressamın kendisi iken, diğer figürler ise arkadaşları ve öğrencileridir ve her birinin kimliği bilinmektedir. Figürlerin arasında görülen köpek ise Eakins’in Irish Setter cinsi köpeği Harry’dir.

Eserde yer alan figürlerin tamamının yalnızca göl ile etkileşimde olduğu ve sanki dalgın, düşünceli bir halde gölün büyüsünde kayboldukları düşünülebilir. Bu da figürlerin tüm çıplaklıklarıyla doğayla bütünleşme halinde olduğunu seyirciye yansıtır. Doğa ve insanın birlikteliğini öne çıkaran bu eserde medeniyete dair tek gösterge üzerinde durulan söz konusu kaya duvardır. Bu ayrıntı dışında eserde herhangi bir ayakkabı, elbise, ev veya herhangi bir insan yapısı eşya veya bina görülmez.

Figürlerin özenle tasarlanmış piramit şeklindeki yapısı eserde belirgin bir ahenk sağlar. Soldaki uzanan figür bir sonrakine seyirciyi yönlendirirken, o figür de yukarı kalkmış eliyle ayaktaki figüre yönlendirir. Ayaktaki figürden tekrar aşağı inişi ise göle dalmakta olan figür sağlar. Bu suya dalan figür batı sanatında o güne kadar pek rastlanmamış, oldukça sıradışı bir poz sergiler. Fakat diğer figürler (uzanan, oturan, ayakta) sanat tarihinde nü çalışmalarının ana konusu oluşturan klasik pozlardadırlar.

Akademik geleneğin takipçisi olan Eakins, özenle tasarladığı pozları ve belirgin biçimde resmettiği kasları ile bu figürleri Klasik Yunan/Roma heykellerini çağrıştıracak şekilde düzenlemiştir. Eakins’in klasik pozlarda görülen bu figürleri modern bir atmosfere oturtup farklı bir sentez oluşturmaya çalıştığı düşünülebilir.

Eserin geneline sahip olan bir çeşit dinginlikten söz etmek mümkündür. Nitekim, ressamın kendi figürü çevresindeki dalgalar ve suya atlayan figür çevresindeki kabarcıklardan başka gölde herhangi bir hareket sezmek mümkün değildir. Hatta göl öylesine durgundur ki kızıl saçlı figürü çevreleyen suyun yüzeyinden vücudunun suda kalan kısmı bile görünür.

Eakins, Amerika’nın İngiliz Viktorya Dönemi (bknz. Uyanan Vicdan “The Awakening Conscience” – Hunt) etkisinde kalan bir bölgesinde eserini üretmiştir. Ressam, dönemin genelde bağnaz olan anlayışına rağmen erkeklerin çıplak yüzebilmesine (hem de topluma açık yerlerde bile) dair olan hoşgörüsünü akıllıca kullanmıştır. Figürlerini gölde yüzen çıplak erkekler olarak betimleyerek bağnaz dönemin ince bir açığını yakalamış ve bu şekilde de klasik nü çalışmalarını seyricisine istediği biçimde gösterebilmiştir. Bunu yaparken yine de belirli sınırlamalar altında kalan ressam, figürlerin duruşlarını genital bölgeleri açıkta bırakmayacak şekilde dikkatlice tasarlayarak olası eleştirileri aşmayı hedeflemiştir.

Bu incelikli tasarıma rağmen eser sergilendikten bir yıl sonra sipariş eden müşterisi tarafından ressama iade edilmiş ve daha az “tartışmalı” bir eser ile değiştirilmiştir. Birkaç ay sonrasında da Eakins, eserlerinde yer verdiği nü çalışmaların Viktorya Dönemi görgü kurallarına aykırı olması sebebiyle ders verdiği akademiden uzaklaştırılmıştır. Eakins’in hayatı boyunca yalnızca bir kez sergilenmiş olan eser, ressamın bu zorlu dönemine dair bir kanıt niteliği taşır.

Konum: Amon Carter Müzesi “Amon Carter Museum”, Fort Worth
Tarih: 1884-1885
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: Gerçekçilik “Realism”

1 Comment

Avni için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!