Blog

KÖY DÜĞÜNÜ “THE PEASANT WEDDING” – YAŞLI PIETER BRUEGHEL

Yaşlı Pieter Brueghel’in kırsalda hayat, köylü yaşamı ve adetleri üzerine ürettiği çok sayıda eserinden biri olan Köy Düğünü “Peasant Wedding”, ressamın incelikle resmettiği ve dönemin adetlerinin günümüze yansıtılmasını sağlamış önemli bir eserdir.

Eserde bir köy düğününün yemekli kutlaması görünmektedir. Eserin büyük kısmını kaplayan uzunca düğün masasının aslında bir ahırdan bozma ortamda yer aldığı anlaşılır. Geriplanda duvar gibi görünen sarı renk, üstüste yığılmış ve sıkıştırılmış samandan oluşmaktadır.

Eserdeki figürler yemek masası çevresine oturmuş düğün yemeğinin tadını çıkarmaktadırlar. Ön planda iki adamın yerinden çıkarılmış bir ahşap kapıyı genişçe bir tepsi gibi kullandıkları ve üzerinde yer alan yiyeceği masaya servis edilmek üzere getirdikleri görünür. Kaplar içinde beyaz ve kahverengi renkli görünen bu yiyeceğin bir çeşit yulaf lapası şeklinde tatlı olduğu düşünülmektedir. Masanın başında oturan kırmızı şapkalı bir adamın bu ilkel tepsi üzerinden tabakları alıp masaya dağıttığı görülür.

Masanın çevresinde oturan figürlerden bazılarının kimliklerini anlamak kolaydır. Örneğin masanın sağ taraftaki baş kısmında siyah giysili, belinde bir kılıçla oturan kızıl sakallı adamın giysilerinin eserdeki diğer figürlere göre daha özenli olduğu görülür. Bu adam köylülerin çiftliğinde ve tarlasında çalıştığı toprak sahibidir. Onun hemen yanında sohbet eden bej renkli başlığa sahip adam köyün rahibidir. Hemen yanında biraz daha farklı bir sandalyede oturmuş siyah şapkalı ve kürklü paltosu olan kişi ise noterdir. Kendisi düğündeki yasal temsilci sıfatı ile oradadır.

Bir düğün resminde ilk aranan figürler doğal olarak gelin ve damattır. Gelin, dönemin adetlerine uygun şekilde siyah ve sade bir elbise içindedir ve başında ince bir taç vardır. Masanın ortasına oturtulmuş gelinin arkasında duvara asılmış yeşil çuhadan bir kumaş bulunur. Bu kumaşın ortasına tutturulmuş kağıttan bir taç görülür. Bu yeşil kumaş ve üzerinde asılı kağıttan taç gelinin sembolüdür ve gelinin “günün kraliçesi” olduğunu belli eder. Son derece kendi halinde ve vakur bir pozda oturduğu görülen gelinin sessiz kalması ve aşırı hareketlerde bulunmaması dönemin geleneklerindendir.

Düğün masası çevresinde damadı arayan gözler maalesef çaresiz kalır. Nitekim, damadın hangi figür olduğuna dair net bir gösterge yoktur. Dönemin geleneklerine göre gelinin yanında oturması beklenmeyen damadın muhtemelen önplanda bira servisi yapan adam, veya masaya tatlı tabaklarını dağıtan kırmızı şapkalı adam olması ihtimali üzerinde durulur.

Düğündeki figürlerin iştahla yemeye devam etmeleri, veya servis edilen tatlıyı hevesle beklemeleri figürlerin son derece doğal biçimde resmedilmiş ruh halleri ile gösterilmiştir. Önplanda görülen – muhtemelen en güzel giysileri giydirilmiş – tavuskuşu tüylü şapkaya sahip çocuk iştahla elindeki tabağı yalamaktadır. Önplanda elindeki kaptan bira boşaltan adam yüzünde huzurlu bir gülümseme ile işine devam etmektedir. Tatlı dağıtanların hemen yanındaki bir başkası geriye kaykılmış heyecanla beklemektedir. Masanın önünde ellerinde tulumlarla görülen iki çalgıcıdan öndeki, genişçe açılmış gözleriyle yapılan servise bakmakta ve tatlıdan bir pay almayı hayal etmektedir. Masanın ortalarında oturan tombul yüzlü siyah giysili bir adamın ise hevesle ağzına yemek tıkıştırdığı görülebilir. Masanın en sol ucundaki bir başka kadın ise ikinci bir bira talep etmekte, yanındaki yeşil bereli sevimli çocuğu ise birşeyler yemeye devam etmektedir. Bir yandan masanın diğer ucunda görülen kalabalık ahıra doğru girmeye ve yemeğe dahil olmaya çalışmaktadır.

Birçok kez “Köylü Brueghel” olarak anılan ve eserlerinde çoğu kez köy yaşantısından sahmeler işlemiş olan ressam (bknz. Karda Avcılar “The Hunters in the Snow” – Yaşlı Pieter Brueghel), aslında ince zevklere sahip bir entellektüeldir. Kendisinin köy yaşamına ve köylülere dair bu ilgisinin birçok sebebi olabilir. Öncelikle şehirde yaşayan Flaman halkına bilmedikleri, görmedikleri bir köy kültürünü aktarmaya çalışmak bunlardan biridir. Aynı zamanda Brueghel, köylülerin canlı, kuralsız ve doğal yaşantısından kesitler kullanarak aristokratik ve burjuva şehir yaşantısına dersler sunma amacı gütmüş olabilir. İnsan doğasının en sade ve doğal yönlerini yanıstmaya çalışmış olan ressam, şehir insanının genel eğiliminin aksine köylüler ile dalga geçmeden, onları karikatürize etmeden doğal ve etkili görünümler ortaya koymuştur.

Konum: Sanat Tarihi Müzesi “Kunsthistorisches Museum”, Viyana
Tarih: 1566-1569
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Kuzey Rönesansı “Northern Renaissance”

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!