Blog

MEDEA BY THE SEA “MEDEA DENİZ KIYISINDA” – FEUERBACH

Medea Yunan Mitolojisi’nin ilginç hikayelerinden Altın Post’un “The Golden Fleece” baş kahramanlarından biridir. Yunan kralının oğlu Yason, Doğu Karadeniz kıyılarında yer alan (Yunanlar’a göre “barbar”) Kolkhis Krallığı’nın elindeki çok değerli altın koç postunu ele geçirmek ister. Eşliğindeki Argo Denizcileri (Argonotlar) ile birlikte Kolkhis’e ulaşan Yason, Altın Post’u elde etmek için Kolkhis Kralı Aietes’in çeşitli sınavlarından geçmek zorundadır. Sınavlar ateş saçan boğalara boyun eğdirip bu boğalarla bir tarlayı sürmek ve ardından da bir ejderhanın dişlerini tarlaya ekip tarladan çıkacak savaşçıları yenmek üzerinedir. Bu imkansız görünen sınavlara rağmen Yason’a yardım edecek biri vardır: kralın kızı Medea. Yason’a ilk görüşte aşık olan Medea kendisi ile evlenme sözü aldıktan sonra Yason’a yardım eder. Çeşitli taktikler ve büyülerle Yason’un sınavların üstesinden gelmesini sağlar. Yason’un hile yaptığını anlayan Aietes onu öldürmek için peşine düşer, ama Yason Argonotlar ve Medea ile birlikte çoktan Altın Post’u alıp kaçmaya başlamıştır. Bu tehlikeli kaçış serüveni sırasında Medea babasının dikkatini dağıtmak için peşlerine düşen erkek kardeşini de öldürmek durumunda kalır.

Yolculuğun ardından Argonotlar Yunanistan’a varırlar; Yason ve Medea Korinthos’a yerleşirler. Medea ve Yason çocukları (farklı kaynaklara göre iki ila ondört) ile birlikte 10 yıl Korinthos’da yaşarlar. Fakat birliktelikleri Korinthos Kralı Creon’un kızı Glauke’yi Yason ile evlendirmeye niyetlenmesi ile gölgelenecektir. Yason’un da taraftar olduğu bu evlilik Medea tarafından büyük bir tepkiyle karşılanacaktır. Yason’un Glauke ile evlenmesini Yason’un geçmişte kendisine verdiği sözlere ihanet olarak değerlendiren ve aşağılanmış hissederek kızgınlıktan deliye dönen Medea, Glauke’yi zehirli bir duvak ile öldürür. İntikam almaya niyetli öfkeli Medea, hemen sonrasında kendi çocuklarından ikisini de öldürür ve Korinthos’tan Atina’ya kaçar. Medea’nın yolculuğu onu önce Atina Kralı ile bir evliliğe, ardından da memleketi Kolkhis’e dönüşe yönlendirecektir. Medea çok daha sonra, oğlu Medus ile birlikte Ortadoğu’ya ulaşacak ve meşhur Med İmparatorluğu’nun kurulmasını sağlayacaktır. Öte yandan Yason ise Medea’ya verdiği yaşam boyu birliktelik sözüne ihanet etmesi sebebiyle tanrılar tarafından lanetlenecek ve sefil biçimde ölecektir.

Birçok farklı şekilde kitap, tiyatro ve film uyarlamaları yapılan Medea’nın hikayesi bazen kendi çocuklarını öldüren annenin korkunç yüzünü yansıtırken, bazen de hikayenin bu kısmını dikkate almadan işlenmiştir. Feuerbach, izlediği çeşitli tiyatro oyunlarının da etkisi ile Medea’yı farklı biçimlerde eserlerinde yansıtmıştır. Ressamın notlarında Medea’yı çocuklarını öldürmeden önce, öldürdükten sonra, deniz kıyısında gece kaçarken, çocuklarına bağlı anne veya ölüm saçan bir öfke içinde resmetmek gibi farklı fikirleri sıraladığı görülür. Medea’yı çocuklarını öldürmeden hemen önce tedirgin biçimde (Medea Hançer ile – 1870/71) veya öldürdükten hemen sonra vicdan azabı içinde (Medea Küllerin Başında – 1873) işleyen eserlerine rağmen, Feuerbach, Medea Deniz Kıyısında’da hikayeye oldukça tarafsız biçimde yaklaşmıştır.

Medea Hençer ile “Medea with the Dagger” – Feuerbach (1870-1871)

Medea Küllerin Başında “Medea at the Urn” – Feuerbach (1873)

Söz konusu eserde ressamın Medea’yı akşamüzeri alacakaranlığında bir kayıkla kaçmak üzere iken betimlediği düşünülebilir. Henüz çocuklarının babaları Yason ile kalmak istediklerinden haberdar olmayan Medea’nın çocuklarını da yanına alacağına inanmak seyirci için olası bir senaryodur. Öte yandan eserdeki betimlemenin Medea’nın kaçış üzerine bir düşü olarak da yorumlanması mümkündür.

Eserin sağ tarafında çocuklarına sarılmış biçimde resmedilmiş olan Medea, eserdeki diğer figürlere göre görkemli, neredeyse anıtsal denebilecek biçimde güçlü şekilde betimlenmiştir. Gür siyah saçları inci dizileri ile sabitlenmiş Medea’nın yüzü gölgelidir ve düşünceli, tedirgin ruh haline işaret eder. Kulağındaki taşlı küpe ve Antik Yunan-Roma tarzındaki giysisi Medea’nın üst sınıf sosyal konumunu vurgular. Medea’ya tezat biçimde denize doğru kayığı iten denizciler gövdeleri çıplak biçimde betimlenmişlerdir. Bu yarı-çıplak denizcilerin alt sınıfa ait olduğu vurgusu aynı zamanda fiziksel güçlerini kullanarak iş yapmaları ile de pekiştirilir.

Medea’nın hikayesini bilmeyen seyirci için eser deniz kenarında çocuklarına sarılmış bir annenin huzurlu görünümünü betimler gibi görünebilir. Oysa eserde hikayenin karanlık kısmına işaret eden başka ögeler de mevcuttur. Öncelikle gökyüzünün kasvetli görüntüsü gelecekteki korkunç eyleme işaret eder. Sol tarafa dayanmış olan Medea ile sağa yönelen denizcilerin dengesinin tam ortasında yer alan kadın figürü bir başka önemli ögedir. Siyahi tonlardaki giysisi içinde elleri yüzüne kapanmış bu bakıcı veya hizmetkar olduğu tahmin edilebilecek kadın figürü, çaresizce geleceğin getireceği korkunç olaydan kaçınır biçimde resmedilmiştir. Ayrıca sahilde görülen at kafatası ölüme dair bir işaret olup eli kulağındaki trajediyi vurgular.

Bir arkeolog olan babasının izinden giden Feuerbach Antik Yunan ve Roma medeniyetlerine derin ilgi duymuştur. Dönemin gözden düşmeye başlayan Yeni-Klasikçi (bknz. Horaslar’ın Yemini “Oath of the Horatii” – David, Oidipus ve Sfenks “Oedipus and the Sphinx” – Ingres, Clytemnestra ve Agamemnon “Clytemnestra and Agamemnon” – Guérin) akımına sıkı sıkıya bağlı kalan ressam, 19. yüzyıl sonlarında yükselen Gerçekçilik veya İzlenimcilik gibi sıradışı akımlara karşı da kayıtsız kalmıştır. Yeni-Klasikçilik’in temel özelliklerinden olan antik dönem hikayelerinden birini işleyen Feuerbach, aynı zamanda akımın teknik özelliklerini de incelikle korumuştur. Feuerbach’ın idealize ettiği Medea figürü sanki bir Antik Yunan heykeli gibi heybetli ve kusursuz biçimde betimlenmiştir. Aynı zamanda eserin bütününe hakim pürüzsüz yüzey bitişi sayesinde ressamın fırça darbeleri çok yakından incelenmedikçe görünmez; bu da esere fotoğrafik bir görünüm kazandırır.

Konum: Yeni Resim Galerisi “Neue Pinakothek”, Münih
Tarih: 1870
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: Yeni-Klasikçilik “Neo-Classiscism”

2 Comments

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!